Muğla’nın tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan ilçesi Milas’ta, geleceğimizi tehdit eden en büyük çevre sorunlarından biri olan erozyona karşı önemli bir farkındalık etkinliği düzenlendi. teknolojiblogu.com.tr olarak çevre ve sürdürülebilirlik konularını yakından takip ediyor, bu tür yerel inisiyatiflerin küresel etkilerine dikkat çekiyoruz. TEMA Vakfı Milas İlçe Başkanlığı tarafından organize edilen etkinlikte, vatandaşlara toprağın önemi ve kuraklık tehlikesi anlatıldı.
Erozyonla Mücadele Haftası’nda Anlamlı Etkinlik
TEMA Vakfı, her yıl olduğu gibi bu yıl da 17-30 Kasım tarihleri arasında kutlanan Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında sahadaydı. Milas ilçe merkezinde kurulan özel bilgilendirme standı, bölge halkının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Standı ziyaret eden vatandaşlara, sadece bir toprak parçası gibi görünen ancak yaşamın ana kaynağı olan toprağın nasıl korunması gerektiği, erozyonun yıkıcı etkileri ve yaklaşan kuraklık tehlikesi hakkında detaylı brifingler verildi. TEMA gönüllüleri, dağıttıkları bildirilerle farkındalığı artırmayı hedefledi.
Korkutan İstatistik: Her Saniye 1260 Ton Toprak Kaybediliyor
Etkinlikte basına ve kamuoyuna açıklamalarda bulunan TEMA Vakfı Milas İlçe Sorumlusu Mehmet Nergiz, durumun ciddiyetini çarpıcı rakamlarla ortaya koydu. Toprağın, insanlığın ve doğadaki tüm canlıların yaşam kaynağı olduğunu vurgulayan Nergiz, dünya genelindeki kaybın boyutlarına dikkat çekti. Nergiz, “Dünyamızda her saniye, evet yanlış duymadınız, her saniye tam bin 260 ton verimli toprağı erozyon sebebiyle kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.
“1 Santim Toprak İçin 500 Yıl Gerekiyor”
Doğanın dengesinin ne kadar hassas olduğunu hatırlatan Nergiz, toprağın oluşum sürecinin zorluğuna değindi. Sadece 1 santimetrelik bir toprak tabakasının oluşabilmesi için doğanın yaklaşık 500 yıl çalışması gerektiğini belirten İlçe Sorumlusu, buna karşın aynı miktardaki toprağın erozyonla yok olmasının sadece 10 ila 15 yıl sürdüğünü belirtti. Bu dengesizlik, teknolojiblogu.com.tr okurlarının da takdir edeceği üzere, geri döndürülemez bir çevre felaketinin habercisi niteliğinde.
2050 Yılı İçin Karanlık Senaryo
Mehmet Nergiz’in açıklamaları sadece bugünü değil, yakın geleceği de kapsıyor. Mevcut veriler ışığında dünya topraklarının yaklaşık üçte birinin halihazırda bozulmuş durumda olduğu belirtiliyor. Eğer gerekli önlemler alınmaz ve mevcut tüketim/üretim alışkanlıkları bu şekilde devam ederse, 2050 yılına gelindiğinde bozulmuş toprak oranının %90 seviyelerine çıkabileceği öngörülüyor. Bu oran, gıda güvenliği ve ekosistemin devamlılığı açısından felaket anlamına geliyor.
Türkiye Kurak Bir İklime Doğru Sürükleniyor
Küresel ısınma ve yanlış arazi kullanımının Türkiye üzerindeki etkilerine de değinen Nergiz, ülkenin giderek daha kurak bir iklim kuşağına girdiğini ifade etti. Özellikle tarımsal üretimde yapılan hatalar bu süreci hızlandırıyor. Tarım arazilerinde yapılan yanlış sulama teknikleri ve yoğun kimyasal madde kullanımı, toprağın yapısını bozarak erozyona davetiye çıkarıyor. Milas’ta açılan bu stant, sadece bir bilgilendirme faaliyeti olmanın ötesinde, toprağı korumak için acil eylem çağrısı niteliği taşıyor.
