Bilal Erdoğan Kütahya’da Sivil Toplumun Rolünü Masaya Yatırdı
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Kütahya’da düzenlenen ‘Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü’ konulu panelde yaptığı konuşmayla dikkatleri üzerine çekti. Küresel Araştırma ve Düşünce Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı etkinlikte, Türkiye’nin son yıllarda kaydettiği ekonomik ve toplumsal gelişmelere paralel olarak sivil toplumun artan önemine vurgu yapıldı.
Ekonomik Gelişme ve Sivil Toplumun Yükselişi
Kütahya Kadim Konağı’nda gerçekleştirilen panele, Prof. Dr. Ömer Türker, Prof. Dr. M. Sait Gökalp, Prof. Dr. Süleyman Elik ve Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli gibi akademisyenlerin yanı sıra çok sayıda sivil toplum temsilcisi ve davetli katıldı. Bilal Erdoğan, konuşmasında Türkiye’nin ekonomik büyüme rakamlarına dikkat çekerek, ülkenin 25 yıl önce 200 milyar dolar seviyesinde olan milli gelirinin bugün 1,6 trilyon dolara ulaştığını belirtti. Kişi başına düşen milli gelirin ise 3 bin dolardan 18 bin dolara yaklaşmasının, toplumun beklentilerini ve dolayısıyla sivil toplumun rolünü köklü bir şekilde değiştirdiğini ifade etti.
Erdoğan, “Anne babalarımızın yaşadığı Türkiye ile bugün çocuklarımızın yaşadığı Türkiye aynı değil. Gelişen bir ülkede sivil toplumun büyümesi, taleplerin artması ve gönüllülüğün yaygınlaşması kaçınılmazdır,” sözleriyle bu dönüşümün doğal bir sonucu olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Liderliğinde Ulaşılan Nokta
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ulaşım, sağlık ve eğitim gibi temel alanlarda elde edilen ilerlemelere değinen Bilal Erdoğan, geçmişte siyasetten beklentilerin daha çok ‘devlet baba’ anlayışıyla sınırlı olduğunu hatırlattı. Günümüzde ise Türkiye’de devletin sunduğu hizmetlerin birçok alanda gelişmiş ülkelerle rekabet edebilir seviyeye geldiğini belirten Erdoğan, “Cumhurbaşkanımız siyasetin gerçekten bir şeyler yapabildiğini topluma gösterdi,” dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplumsal dönüşümdeki rolünü vurgulayarak, “Toplumun önünde yürüyerek ezberleri bozdu. Değeri, elbette ki olmadığı zaman daha net anlaşılacak. Büyük liderlerden sonra bu hep yaşanmıştır,” ifadelerini kullandı.
Sivil Toplumdan Sahaya Hakimiyet ve Çözüm Üretme Çağrısı
Panelde öne çıkan bir diğer başlık ise sivil toplum kuruluşlarının sahadaki etkinliğinin artırılması gerektiğiydi. Bilal Erdoğan, sağlık, eğitim ve sanayi gibi alanlarda doğrudan faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin, sorunlara yönelik daha yerinde ve etkili çözümler üretebileceğini söyledi. “Bir hastalığı yaşayanlar, o hastalıkla ilgili en doğru çözümü siyasetçiye anlatmalı. Seramikten eğitime kadar her alanda, o işin erbabı siyasete yol göstermeli,” diyerek uzmanlık alanlarının siyasete rehberlik etmesi gerektiğini belirtti.
Kültür ve Kimlik Vurgusu: Yerel Değerlerle Küresel Başarı
Konuşmasının son bölümünde kültür ve kimlik konusuna da değinen Erdoğan, Türkiye’nin küresel düzeyde gelişirken kendi öz değerlerinden vazgeçmek zorunda olmadığını savundu. “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde görüldü ki gelişmek için kimliğimizi reddetmemiz gerekmiyor. Kendi kültürümüzle, kendi inancımızla da dünyanın zirvesine oynayabiliriz,” şeklinde konuştu. Kendi kültürüne dayanmadan başka kültürlerle sağlıklı bir ilişki kurulmasının mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, “Köklerimizden ilham alarak dallarımızı her yere yaymamız gerekiyor. Kendi toprağında kök salmayanın başka yerlere uzanması mümkün değildir,” diyerek yerel değerlerin önemini bir kez daha vurguladı.
Program, yapılan değerlendirmeler ve genel kurulun ardından sona erdi.
