Aşılar Kalp Krizini Tetiklemiyor: Bilimsel Gerçekler ve Kamu Sağlığına Etkisi
Son dönemde kamuoyunda aşıların kalp krizlerini artırdığı yönündeki iddialar, bilimsel verilerle çürütüldü. Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç, bu yanlış bilgilerin kamu sağlığı üzerinde ciddi riskler oluşturabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle mRNA aşıları ile kalp krizi arasında bir bağ kurulmasının bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu vurgulayan Ardıç, bu tür söylemlerin aşı karşıtlığını körükleyebileceği endişesini dile getirdi.
Yanlış Anlaşılan Tıbbi Kavramlar: Miyokardit ve Miyokard İnfarktüsü
Prof. Dr. Ardıç, açıklamasında öncelikle zorunlu aşılamanın milyarlarca hayat kurtardığını hatırlattı. Araştırmaların ve tartışmaların odak noktasının Covid-19 aşıları olması gerektiğini belirten Ardıç, kalp kası iltihabı olarak bilinen miyokardit ile damar tıkanıklığına bağlı gelişen kalp krizinin (miyokard infarktüsü) birbirinden tamamen farklı iki durum olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Pek çok viral enfeksiyonun (grip, soğuk algınlığı, Covid-19 gibi) miyokardite yol açabildiğini belirten Ardıç, halk arasında bu durumun sıklıkla kalp kriziyle karıştırıldığını ifade etti.
mRNA Aşıları ve Miyokardit Riski: Gerçekler ve İstatistikler
mRNA Covid aşıları sonrasında miyokardit vakalarının görüldüğünü kabul eden Prof. Dr. Ardıç, bu durumun genellikle genç erkeklerde daha sık rastlandığını ve çoğunlukla hafif seyrettiğini belirtti. Milyonda görülen aşı kaynaklı miyokardit riskinin oldukça düşük olduğunu vurgulayan Ardıç, bunun aksine, aşısız geçirilen Covid-19 enfeksiyonunun miyokardit riskini katbekat artırdığının altını çizdi. Bu durum, aşılar kalp krizi riskini artırıyor iddialarının ne kadar temelsiz olduğunu gözler önüne seriyor.
Kalp Hastalıklarındaki Artışın Gerçek Nedenleri
Dünya genelinde kalp hastalıklarının uzun yıllardır bir artış eğiliminde olduğunu belirten Prof. Dr. Ardıç, bu artışın Covid-19 aşılarıyla ilişkilendirilemeyeceğini söyledi. Yaşlanan nüfus yapısı, artan metabolik hastalıklar (diyabet, obezite gibi), çevresel faktörler ve mesleki etkenlerin kalp hastalıklarındaki yükselişin ana sebepleri olduğunu kaydetti. Pandemi sürecinde yaşananları da hatırlatan Ardıç, dünya genelinde 705 milyon Covid-19 vakası ve 7 milyon ölüm rapor edildiğini belirtti. Buna karşılık, uygulanan yaklaşık 13 milyar doz aşı sayesinde, yalnızca 2021’de 14 milyon hayatın kurtarıldığını gösteren bilimsel modellemelere dikkat çekti.
Kamu Sağlığı İçin Doğru Bilginin Önemi
Prof. Dr. Ardıç, pandemi sürecinde birçok meslektaşını kaybettiğini hatırlatarak, aşılar kalp krizi ile ilişkilendiren, korku yayan söylemlerin hem tıbbi açıdan yanlış hem de kamu sağlığı açısından büyük tehlikeler barındırdığını vurguladı. Her bireyin kalp sağlığı için düzenli kontrollere gitmesi gerektiğini belirten Ardıç, ancak bu kontrollerin aşılarla ilişkilendirilmemesi gerektiğini ifade etti. Sonuç olarak, bilimsel veriler ışığında, kalp sağlığı için asıl tehdidin aşılar kalp krizi değil, Covid-19 enfeksiyonunun kendisi olmaya devam ettiğini ve toplumun doğru ve güvenilir bilgiye dayalı hareket etmesinin hayati önem taşıdığını bir kez daha vurguladı.
