İzmir‘de geçtiğimiz aylarda yaşanan ve tüm ülkeyi dehşete düşüren bir olayda, boşanma aşamasındaki eşini görüntülü arayarak 3 yaşındaki oğlunun boğazına bıçak dayayan baba Şiyar Alpaslan hakkında verilen tahliye kararı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından usul ve yasaya aykırı bulunarak itiraz edildi.

Olayın Detayları ve Yargılama Süreci

Kasım 2024’te meydana gelen olayda, Şiyar Alpaslan, boşanma sürecinde olduğu eşiyle görüntülü konuşma sırasında küçük oğlunu rehin almış ve ölümle tehdit etmişti. Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bu vahim hadisenin ardından Alpaslan, İzmir‘de yakalanarak tutuklanmıştı. Başlangıçta ‘Kasten Yaralama’ ve ‘Silahla Tehdit’ suçlarından açılan dava, olayın ciddiyeti ve sanığın eyleminin niteliği göz önüne alınarak daha sonra ‘Kasten Öldürmeye Teşebbüs’ suçlamasıyla İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı.

Yargılama sürecinde sanık hakkında Ocak 2025’te verilen ilk tahliye kararı, Başsavcılık itirazı üzerine bozulmuştu. Ancak bugün, İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanık Şiyar Alpaslan’ın ‘ev hapsi’ şeklinde adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Bu karar, olayın mağduru ve kamuoyu nezdinde büyük tepkiyle karşılandı.

Başsavcılık Tahliye Kararına Neden İtiraz Etti?

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin aldığı bu tahliye kararını derhal mercek altına aldı. Başsavcılık, kararın hem usul hem de yasaya uygun olmadığını belirterek ciddi bir itiraz dilekçesi sundu. İtiraz gerekçeleri arasında; dosyadaki mevcut delillerin yeterliliği, sanığa atfedilen ‘Kasten Öldürmeye Teşebbüs’ suçunun vahameti ve ağırlığı, bu suç için öngörülen yasal cezalar ve sanığın tutukluluk halinin devamını gerektiren somut nedenlerin ortadan kalkmamış olması gibi önemli maddeler yer aldı.

Tahliye Kararına Rağmen Cezaevinde Kalma Durumu

Başsavcılık‘ın itirazı üzerine, Şiyar Alpaslan’ın tahliye kararına rağmen cezaevinden salıverilmediği öğrenildi. Yapılan incelemelerde, Alpaslan’ın, hakkında ‘Kasten Öldürmeye Teşebbüs’ davası devam etse de, başka suçlardan kesinleşmiş hükümlülüğü bulunduğu ve bu nedenle tutukluluk halinin devam ettiği anlaşıldı. Bu durum, olayın ciddiyetini ve yargı sürecindeki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi.

teknolojiblogu.com.tr olarak, bu tür hassas davalardaki yargı süreçlerini yakından takip etmeye ve sizlere en doğru bilgiyi aktarmaya devam edeceğiz. Bir çocuğun hayatını tehdit eden bir eylem karşısında verilen tahliye kararının ardından Başsavcılık‘ın gösterdiği bu hassasiyet, hukuk sistemimizin işleyişi açısından önem arz etmektedir. Kamuoyunun vicdanını derinden yaralayan bu tür olaylarda adaletin tam olarak tecelli etmesi beklenmektedir.