Teknoloji Bloğu

  1. Anasayfa
  2. »
  3. YEREL HABER
  4. »
  5. EKODOSD ile Tarih ve Doğa Yolculuğu: Aydın ve Muğla’nın Gizli Hazineleri

EKODOSD ile Tarih ve Doğa Yolculuğu: Aydın ve Muğla’nın Gizli Hazineleri

Teknoloji Bloğu Teknoloji Bloğu -
33 0
"EKODOSD ile Tarih ve Doğa Yolculuğu: Aydın ve Muğla'nın Gizli Hazineleri" başlıklı haber için fotor

Ege Bölgesi’nin doğal ve tarihi zenginliklerini koruma altına almak ve tanıtmak amacıyla faaliyet gösteren Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), keşif tutkunlarını yeni bir rotada bir araya getirdi. Her hafta farklı bir güzergahta gerçekleştirilen etkinliklerin bu haftaki durağı, Aydın ve Muğla il sınırlarının kesiştiği, tarihle doğanın iç içe geçtiği özel lokasyonlar oldu. teknolojiblogu.com.tr olarak yakından takip ettiğimiz bu tür farkındalık etkinlikleri, bölgenin kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor.

Hyllarima Antik Kenti’nde Tarihe Yolculuk

Doğaseverlerin ilk durağı, Muğla’nın Kavaklıdere ilçesi sınırlarında yer alan ve kazı çalışmaları Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Özer liderliğinde sürdürülen Hyllarima Antik Kenti oldu. Etkinlik katılımcıları, profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu eşliğinde antik kentin tiyatrosunu, meclis binasını ve diğer anıtsal yapılarını inceleme fırsatı buldu.

M.Ö. 4. yüzyıldan M.S. 7. yüzyıla kadar yerleşimin sürdüğü bilinen kentte, özellikle antik tiyatronun durumu dikkat çekti. Geçmiş yıllarda bitki örtüsüyle kaplı olan tiyatronun, yürütülen titiz çalışmalar sonucunda gün yüzüne çıkarıldığı gözlemlendi. Bilimsel araştırmalar ışığında, tiyatronun sahne binası ve Agora stoasının geçmişte yaşanan şiddetli bir depremle yıkıldığı bilgisi katılımcılarla paylaşıldı.

Bakırcılar Çarşısı ve Gizemli Palleci Dili

Tarihi kalıntıların ardından rota, Kavaklıdere’nin yaşayan kültürel miraslarından biri olan Bakırcılar Çarşısı’na çevrildi. Burada, yüzyıllardır süregelen bakırcılık zanaatının incelikleri, dövme ve kazıma teknikleri bizzat ustalarından dinlendi. Gezinin en ilgi çekici anlarından biri ise, sadece bakırcı ailelerin kendi aralarında iletişim kurmak için kullandığı ve mesleki bir sır gibi saklanan “Palleci Dili” hakkında verilen bilgiler oldu. Bu kültürel detay, bölgenin sosyolojik derinliğini gözler önüne serdi.

Latmos’un Kaya Freskleri ve Doğanın Vahşi Güzelliği

Etkinliğin devamında doğaseverler, Latmos (Beşparmak) Dağları’nın doğusunda yer alan Madran Dağları’na doğru hareket etti. Bölgenin kendine has jeolojik oluşumları arasında yapılan yürüyüşle, devasa bir kaya yüzeyine işlenmiş antik fresklerin bulunduğu vadiye inildi. Profesyonel rehber Ayda Su Pusar, doğanın vahşi güzelliği içinde saklanan bu sanat eserleri ve betimlemeler hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirdi.

Çine Barajı’nda Kuraklık Hüznü ve 1200 Yıllık Çınar

Gezinin çevre bilinci açısından en çarpıcı bölümü ise Çine Barajı havzasında yaşandı. Katılımcılar, kuraklık nedeniyle suların çekilmesini ve baraj doluyken su altında kalan eski yolların, İncekemer köyüne ait ev kalıntılarının yeniden ortaya çıkışını üzüntüyle izledi. İklim değişikliğinin somut etkileri, bölgedeki su seviyesinin kritik durumuyla bir kez daha gözler önüne serildi.

Rotanın son durağında ise umut ve hayranlık hakimdi. 1900’lü yıllardan kalma taş bir yoldan vadiye inen doğaseverler, tam 1200 yıldır ayakta duran anıtsal Doğu Çınarı ile buluştu. Yüzyıllara meydan okuyan bu ağaca dokunmak, katılımcılara eşsiz bir deneyim yaşattı. Ayrıca bölgedeki Sığla ağaçları ve endemik bir tür olan Cyclamen mirable çiçekleri de incelendi.

“Koruma Bilinci Oluşturuyoruz”

Etkinlik sonunda değerlendirmelerde bulunan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, teknolojiblogu.com.tr okurları için de önem arz eden şu ifadeleri kullandı: “Bölgemizin güzelliklerini, doğal ve kültürel zenginliklerini üyelerimizle birlikte gezerek, bu değerlerimizin geleceğe taşınması için koruma bilinci oluşturmayı hedefliyoruz.”

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir