Manisa’nın bereketli topraklarında, özellikle Sultaniye üzümünün anavatanı olarak bilinen Sarıgöl ilçesinde, her yıl tekrarlanan tatlı bir telaş yaşanıyor. Kış aylarının vazgeçilmez şifa kaynağı olan ev yapımı pekmez için hazırlıklar, 2025 sezonu mahsulü üzümlerle tüm hızıyla başladı. Bağlardan özenle seçilen en kaliteli üzümler, mahallelerde kurulan dev kazanlarda saatler süren bir emeğin ardından sofralara ulaşmaya hazırlanıyor. Bu süreç, sadece bir gıda üretim faaliyeti değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve kültürel mirasın en güzel örneklerinden birini oluşturuyor.
Bağ Bozumu Sonrası Tatlı Mesai: Pekmezin Zahmetli Yolculuğu
Pekmez yapımı, sabır ve büyük bir emek gerektiren çok aşamalı bir süreçtir. Her şey, bağlardan toplanan en kaliteli ve tatlı Sultaniye üzümlerinin seçilmesiyle başlar. Sarıgöllü kadınların anlattığına göre, bu gelenek nesillerdir aynı özenle devam ediyor. Önce titizlikle yıkanan üzümler, daha sonra büyük ve temiz çuvallara dolduruluyor. Bu aşamada devreye, ailenin erkekleri giriyor.
Geleneksel yöntemlerin en dikkat çekici kısmı olan üzüm suyu çıkarma işlemi, modern makineler yerine tamamen insan gücüyle yapılıyor. Çuvalların içine konulan üzümler, erkekler tarafından ayakla ezilerek suyu, yani ‘şıra’ olarak bilinen özü çıkarılıyor. Bu yöntem, üzümün çekirdeğinin ezilmeden, saf ve lezzetli suyunun elde edilmesini sağlıyor.
İmece Ruhuyla Kaynayan Kazanlar
Elde edilen şıra, bahçelerde ateş üzerine kurulmuş dev kazanlara aktarılıyor. İşte bu noktada, mahalle dayanışmasının en sıcak hali yaşanıyor. Saatlerce süren kaynatma işlemi boyunca kadınlar, kazanın başından bir an olsun ayrılmıyor. Pekmezin kıvamını bulması, renginin koyulaşması ve o eşsiz lezzetine kavuşması için sürekli karıştırılıyor. Bu süreç, komşuların bir araya gelip sohbet ettiği, yardımlaştığı ve kültürel bağlarını güçlendirdiği bir şölene dönüşüyor. Biz de teknolojiblogu.com.tr olarak, teknolojinin hızına inat yaşayan bu değerli gelenekleri yerinde görmenin önemine inanıyoruz.
Şifa Deposu Bir Lezzet: Pekmezin Tüketimi ve Ekonomik Değeri
Saatler süren emeğin sonunda elde edilen pekmez, dikkatlice şişelenerek kış için serin ve güneş görmeyen kilerlerdeki yerini alıyor. Vitamin ve mineral açısından oldukça zengin olan bu doğal ürün, özellikle kış aylarında vücut direncini artırmak için sabah kahvaltılarının baş tacı oluyor. Pekmez, sade olarak tüketilebildiği gibi, en yaygın haliyle tahinle karıştırılarak eşsiz bir lezzet ikilisi oluşturuyor.
Ayrıca modern mutfaklarda da kendine yer bulan pekmez, keklerden kurabiyelere kadar birçok tatlı tarifinde sağlıklı bir tatlandırıcı olarak kullanılıyor. Sarıgöl’de üretilen bu el emeği pekmezler, ailelerin kendi ihtiyacını karşıladıktan sonra fazlası satılarak ev ekonomisine de önemli bir katkı sağlıyor. Bu yıl, ev yapımı Sultaniye üzüm pekmezinin litresinin kalitesine göre 400 ile 500 TL arasında alıcı bulduğu belirtiliyor. teknolojiblogu.com.tr okurları için derlediğimiz bu haber, anadolu irfanının ve emeğinin ne denli değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
